top of page

Kokpite Giden Bütün Yollar

  • Sermet ŞAHANER
  • Apr 5, 2016
  • 5 min read

Son dönemlerde THY ve PEGASUS’un başını çektiği ve diğer birçok hav ayolu firmasının da ciddi bir şekilde takip ettiği üzere sivil havacılık alanındaki atılımlar, yeni meydanların hizmete açılması, yeni uçak siparişlerinin verilmesi, eski siparişlerin bir bir teslim edilmeye devam etmesi ve hava yolları tarafından her geçen gün yeni destinasyonlar açılmasının da etkisiyle sivil havacılık altın çağını yaşamaya başladı.

Türk Hava Yollarının 25 adet A321, 4 adet A320 NEO ve 88 adet A321 NEO opsiyonunu içeren 117 Airbus, yeni nesil 737-8 MAX ve 737-9 MAX modellerinin de içinde bulunduğu 95 adet de Boeing uçağı siparişi kapsamındaki 303. uçağını filosuna katması ve Pegasus Hava Yollarının da toplam maliyeti 12 milyar doları bulan 58 adet A320 NEO, 17 adet A321 NEO olarak 75 tanesi kesin sipariş ve 25 tanesi de opsiyonel olmak üzere 100 uçaklık sipariş vermesi Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumda sektörün lider oyuncularından biri olduğunu kanıtlamaya yetti. Nitekim THY’nin son bir kaç yıldır gerçekleştirdiği agresif büyüme ve reklam çalışmaları sayesinde hem bayrak taşıyıcı hava yolumuz hem de ülke sivil havacılığımız adını Dünya çapında duyurmaya başladı.

Sektörel büyümenin en temel sonuçlarından biri olarak kalifiye personel ihtiyacı da daha önceki hiç bir dönemde olmadığı kadar ön plana çıkmaya ve hava yollarını çözüm arayışlarına itti. Filosuna katılan her bir uçak için hem teknik hem de idari personel ihtiyacının yanı sıra çok kaba bir hesapla koltuk başına 5 pilot, uçak başına 10 pilot ihtiyacı da ortaya çıkmaya ve birçok hav ayolu için alarm çanları çalmasına sebep oldu.

Uzunca bir süredir bu soruna çözüm olarak THY tarafından hem kendi akademisinde kendi filosuna pilot yetiştirmek hem de personeli olarak daha önceden çeşitli aşama sınavlarla seçtiği adayları yurt dışında uçuş okullarında yetiştirerek kadrosuna katmaya yönelik çalışmalar yapıldı. Ancak THY akademinin çeşitli sorunlardan dolayı hiçbir zaman istenilen performansla çalışamamasının, istenilen nitelik ve nicelikte pilot yetiştirememesinin ve yurt dışı kaynaklardan yetiştirilen sayıca yetersiz pilotların filoya entegrasyonunun da tam olarak sağlanamaması sebebiyle THY yönetimi tarafından problem tekrar ele alınarak pilot ihtiyacının milli kaynaklardan karşılanmaya çalışılması gündeme geldi. Bu kapsamda yerli uçuş okullarına yetiştirilmek üzere pilot adayları gönderiliyor. Benzer bir çalışmanın yakın zamanda Pegasus hava yolları tarafından da yapılacağı konuşulmaya başlandı ve hatta Pegasus’un kendi akademisini de kurmak üzere çalışmalara başladığını görüyoruz.

Hava kuvvetlerinin emeklilik mevzuatı ve zorunlu hizmet süresinde yaptığı değişiklikler sebebiyle uzunca bir süre hava kuvvetlerinden ayrılarak sivil havacılık camiasına geçiş yapabilecek askeri pilotların sayısında da azalma olacağı için ani bir pilot ihtiyacı daha gündeme geldi

Bütün bu gelişmeler ışığında pilotluk mesleği ümit vaat eden bir kariyer planı olarak ortaya çıkmaya başladı ve birçok genç tarafından popülerlik kazandı. Pilotluk mesleğine ilgi duyan ve kariyer planları içerisinde yer veren herkes tarafından pilot olma yolları araştırılmaya başlandı.

Büyük fotoğrafı görebilmek adına mevcut durumda hava yollarının pilot ihtiyacını karşılayan kaynakları şöyle özetleyebiliriz:

  • Üniversite bünyesinde pilotaj eğitimleri günümüzde daha çok önem kazanmakta ve lise sonrası eğitiminde pilotluk mesleğini seçen genç adaylar arasında popüler hale gelmektedir. Zira üniversite mezunu olmadan hava yollarında istihdam edilebilme ihtimali oldukça düşük. Aksi olsa dahi kaptanlık aşamasında ilerleme sağlanamayacağı için sıkıntılar ortaya çıkacağı da malum. Bu yüzden daha üniversite aşamasında işe başlamak ve kişisel gelişimi de bu yönde akademik bir ortamda oluşturmaya çalışmak da hiç mantıksız değil.

Anadolu üniversitesi uzun yıllardır bu kapsamdaki eğitimlerin başını çekiyor. Öğrencilerin özel yetenek sınavı ile alındığı bölüm devlet üniversitesi olması sebebiyle burslu entegre ATPL eğitimi veriyor. Ancak aynı sebeple de kontenjanı ancak 15 öğrenci olarak kalabiliyor.

Özyeğin üniversitesi bu işi layıkıyla yapan vakıf üniversiteleri arasında en başlarda geliyor. Son yıllarda yaptığı ciddi yatırımlar ve geçtiğimiz aylarda açtıkları simülatör merkezi ile bu işe gösterdikleri önem de göze çarpıyor. Ancak vakıf üniversitesi olması sebebiyle eğitim ücreti 280.000 TL civarında. 4 yıllık masrafları da düşündüğümüzde yüksek kalitede akademik pilotaj eğitiminin bedeli 300.000 TL civarında.

Girne Amerikan Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Girne Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi de pilotaj eğitimini akademik bir çerçevede sunmaya çalışan diğer seçenekler arasında.

  • Yurt dışı uçuş okulları her dönem olduğu gibi günümüzde de oldukça popüler. Havacılık dili olan İngilizcenin mesleki olarak gelişmesi, değişik meydanlar ve farklı uçaklarda uçuş tecrübesi ve yüksek öz güven kazanımı sebebiyle büyük avantajlara sahip. Özellikle sivil havacılığın başkenti sayılan Amerika’da yapılan uçuş eğitimleri hem yüksek kalitesi hem de dil avantajı sebebiyle bolca tercih ediliyor. Ancak eğitimin daha ekonomik olması durumuna gelince, Amerika’da Part 61 ve Part 141 olmak üzere 2 tip pilotaj eğitimi verildiğini bilmek gerek. Part 141 yetkili okullar çoğunlukla M1 öğrenci vizesi ile yabancı öğrencilere eğitim veriyor ve eğitim ücretleri bilinenin aksine oldukça yüksek olabiliyor. Çoğunlukla çok daha düşük ücretli part 61 okullarında eğitim planı yapıp hayal kırıklığı ile geri dönen adayların da sayısı oldukça fazla. Bu rakamlara iaşe ve ibate ücretleri de eklendiğinde toplam ücret gittikçe artıyor. Son olarak Amerika'daki bir çok okuldan alınan lisansın FAA (Amerikan havacılık otoritesinin geçerli lisansı) tipinde olması, bu lisansın ülkemizde de kullanılabilmesi için çevrim işleminin gerekmesi ve bu çevrimin 14 dersin sınavlarına tekrar girmeyi de içerecek şekilde en az 7 ay sürmesi de göz önünde bulundurulması gereken durumlardandır.

Macaristan, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde eğitim almak de son dönemlerde oldukça popüler olan bir alternatif. Avrupa birliği üyesi olma avantajını kullanarak EASA ATPL Frozen lisansı verebilen bu okullar (Ülkemiz henüz EASA lisansına geçiş yapamadığı için halen SHGM-JAA lisansı veriyor) düşük yakıt maliyetleri ve havacılık eğitimlerine uygulanan indirimli vergiler sayesinde daha uygun fiyatlarla pilotaj eğitimleri sunabiliyor. Ancak eğitimin kalitesi ve geçerliliği konusunda şüpheler mevcut. Zira yakın geçmişte eğitimini bu ülkelerdeki çeşitli okullarda kullanılan çok hafif hava aracı kategorisindeki uçaklarla almış bir çok pilotun PIC uçuşları SHGM tarafından kabul görmedi ve tekrarlamaları istendi. Bu durumda da eğitimin çok daha pahalıya geleceği malum.

  • THY ve Sunexpress gibi bazı havayolları tarafından verilen iş garantili eğitimler en uygun seçeneklerden biri gibi görünüyor ancak bu tip eğitimin de olumsuz yönleri yok değil. Öncelikle DLR 1-2, Mollymawk ve SkyTest gibi pilot seçim sınavlarından ve yazılı-sözlü mülakat, dil sınavı gibi birçok seçim aşamasının olması yıldırıcı bir etken. Üstelik sanıldığının aksine bu tip eğitimler ücretsiz değil, bilakis en pahalı eğitimler arasında. İstihdam edildikten sonra pilotların maaşından ekstralar da dahil olmak üzere toplam eğitim ücreti yasal faizi ile birlikte belli bir süre içinde kesiliyor. Nitekim geçtiğimiz dönemlerde THY akademi mezunlarının Euro kurundaki artış sonrasında yaşadıkları ciddi sıkıntı ve isyanları da medyaya yansıdı. Zira THY akademi, mezunlarından yasal faizler ve ekstralar hariç 100.000 € civarında kesinti yapıyor. Maaşını Türk Lirası olarak alıp borcunu Euro olarak ödemek durumunda kalan yeni mezun pilotların bu dezavantajlarına ek olarak akademilerin personel sıkıntıları sebebiyle normal süresinin çok üzerine çıkan ve evlerinden uzakta yaşamalarını gerektiren eğitim şartlarını da içerdiğini belirtmek gerek.

  • Son dönemlerde en çok tercih edilen diğer bir alternatif ise özel uçuş okulları. Ayjet, AFA, Er-Ah, TopAir, Tarkim ve THK bu tip özel uçuş okullarına bazı örnekler. Hem entegre (birleştirilmiş, tek parça) hem de modüler (parça parça eğitimleri tamamlamak suretiyle verilen eğitim) tipte pilotaj eğitimleri verebilen bu okullar eğitim ücretini kendisi finanse edebilecek ya da kredi imkanını kullanarak bu işe girebilecek adaylar için mantıklı bir alternatif olarak görünüyor. Okullara göre değişiklik göstermekle birlikte bütün ATPL eğitimi 55.000 € ile 75.000 € civarında. Burada en önemli konu kişinin kendisi için en uygun okulu seçmesi. Zira her okulun öğrenci profili birbirinden farklı. Er-Ah ve TopAir gibi bazı okullar teorik eğitimlerinin yarıya yakınını uzaktan eğitim şeklinde özel programlarla yürütebildikleri için çalışanlara yönelik de eğitimler verebiliyor. Ayrıca Türkiye’de SHGM mevzuatının gerekliliklerini yerine getirebilecek donanım ve sistemlere sahip okullara tanıdığı %90 uzaktan eğitim yetkisi de henüz sadece Er-Ah uçuş okulunda bulunuyor.

Özel uçuş okullarını tercih edecek adayların eğitim merkezlerini, filolarını ve yetkilerini de araştırmaları oldukça önemli. Zira Ayjet Hezarfen Havaalanında, AFA ve TopAir Çorlu’da, Er-Ah Isparta’da ve Tarkim Adana’da uçuşlarını icra ediyor. Mevzu bahis okulların tamamı İstanbul’da da yer derslerini verebiliyor.

Özet olarak kokpite giden belli başlı yolları bu şekilde sıralayabiliriz. Hangi şekilde olursa olsun, pilotluk mesleğini seçmiş adaylara emniyetli uçuşlar ve eğitim-uçuş hayatlarında başarılar dilerim.

 
 
 

Comments


Featured Posts
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square

© 2023 by GREG SAINT. Proudly created with Wix.com

bottom of page